Moda Kurbanı Olmamak İçin

Moda Kurbanı Olmamak İçin

Moda sürekli devinim halinde olan, yaşayan ve değişen canlı bir organizma. Dolayısı ile her devrin şartlarına, beğenilerine uygun olarak sürekli kendini yeniliyor. Ancak modanın körü körüne takipçisi olmak da tam tersi bir etiket olan demode sıfatını taşımak anlamına da gelebiliyor. Moda kurbanı olmamak için sözsüz kuralların rehberliğinde kendimize yakışanı bulup çıkarabilmek, dolayısı ile ilk olarak kendimizi iyi tanımak gerekiyor. Ayrıca devirler değişse de değişmeyecek ve modası hiç geçmeyecek bazı parçaları da es geçmemek önemli.  Kendinize yakın gördüğünüz tarzı belirleyerek ilk aşamayı geçebilirsiniz. Seçeceğiniz bu tarz yaşınıza, yaşam tarzınıza ve vermek istediğiniz mesaja uygun olmalı. Aynı anda birden fazla trend bombardımanına maruz kalmak, içinden çıkılması zor karmaşanın yaşanması anlamına gelecektir. Bu aşamada seçici olmayı öğrenmeli ve seçtiğiniz parçaların tek sezonluk olmamasına dikkat etmelisiniz. Kurtarıcınız olacak giysilerin başında moda dünyasında bir efsane haline gelen küçük siyah elbise gelse de siyah ve kahve tonlarında trençkotlar, canlı renklerde V yaka ve balıkçı yaka kaşmir kazaklar, vücuda tam oturan bir Jean pantolon, beyaz gömlek, hırka ve klasik tasarım ayakkabılar da gardırobunuzun vazgeçilmezleri arasında olmalıdır. Bunun tam tersi olarak dolabınızda gereksiz yer işgal eden ve sizi asla olmak istediğiniz kişiye dönüştürme mucizesi gösteremeyen vatkalı giysiler, neon taylar, abartılı yırtık Jean pantolonlar, hayvan desenli büyük kazaklar ve yaşlı işi iç giyim eşyalarının da acilen kurtulunması gereken ve moda günahı olarak kabul edilen giysilerin başında geldiğini hatırlatalım.