Geçmişten Günümüze Taşlar ve Şifa Taşı
Geçmişten Günümüze Taşlar ve Şifa Taşı
Kâinat şüphesiz ki Yaradan’ın insanlar için yaratmış olduğu kusursuz bir varlık. Allah insanı aklı selim bir varlık olarak yaratmış, imtihanlarla dolu bu dünyada her şeyi kullarının hizmetine sunmuştur. Yarattığı her varlığın şüphesiz ki bir hikmeti vardır. Önemli olan bunları bilip, inanıp ve kullanabilmekten geçmektedir.
Şifalı bitkiler, Şifalı sular, Şifalı dualar, Şifalı Taşlar gibi saymakla bitiremeyiz Yaradan’ın hikmetlerini. Bu yazımızın sonunda küçükte olsa eskiden günümüze taşlar, Şifa Taşı ve Nelere iyi gelir? Gibi konularda minik bilgiler edinmiş olacaksınız.
Şifa Taşı Nelere iyi gelir?
Bayanlara taş deyince aklınıza ne geliyor desek, herhalde Tek taş der. Bu günümüzde taşlardan daha çok ekonomik ve sanatsal anlamda faydalanıldığını gösterir. Oysaki kökenimize doğru gidersek taşlar Türklerin hayatında farklı anlamlarda hep yer edinmiştir. Örneğin, Yada Taşı: Türklere Tanrılarının göklerden verdiği sihirli bir taştır. Çin kaynaklarında büyük Türk Komutanlarının bu taşları sürekli olarak ellerinde taşıdıklarından bahsedilir. Günümüzde ise bu taşın hala Şamanların ellerinde mevcut olduğu söylenmektedir. Yine Çin Kaynaklarında bahsedilen bir bilgiye göre Türkler Yada Taşı ile istedikleri zaman yağmur, fırtına gibi doğa olayları çıkartmışlardır. Savaşlarda da bu özelliği kullanmışlardır. Müslüman olunduktan sonra halife bu konuyu inceletmiştir.
Çin kaynaklarında bahsedilen bilgilerin doğruluğu onaylanmış ve nasıl olduğunun çözülemediği de İslam Tarihi’nde belirtilmiştir. Bu da bize Müslümanların da taşlar ile ilgilendiğini göstermektedir. Yine Osmanlı dönemine geldiğimizde Padişahlarımızın ne kadar süslü olduğunu hepimiz biliriz. Yüzük, küpe, kolye gibi. Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan için işlediği yüzüğü duymayan yoktur. Bu da gösteriyor ki Osmanlı da değerli taşlara oldukça önem vermiştir. Evlerdeki süs eşyalarında, takılarda, silah yapımında kullanmışlardır.
Kaşıkçı Elması: Şu an Topkapı sarayında bulunmaktadır. Anlattıklarımızı destekleyen mükemmel bir örnektir. Osmanlı Sultanları Kaşıkçı Elmasını yabancı heyetleri karşılarken aksesuar olarak hep kullanmıştır. Dünyada en çok bilinen yirmi iki elmas vardır. Kaşıkçı Elması da bunlardan birisidir. Görüldüğü gibi taşlar insanlık var olduğundan beri hayatımızda hep yer almıştır. Bazen Tanrıdan gelen bir güç (Yada Taşı), bazen sihir, bazen bir erkeğin sevdiğine verdiği muhteşem bir yüzük, bazen işlenen değerli bir maden. Hep olmuştur hayatımızda olacaktır da.
Günümüzde batıl inanç olarak görülse de taşların rengi ile yaydığı enerji ile şifalı olduğu eski yaşantılar da incelenerek kanıtlanmıştır. En çok dikkat çeken şifa taşlarımıza örnek verecek olursak.
Akik Taşı: Rengi ile insana sıcaklık veren bu taş nihai olarak insanı huzura kavuşturur.
Lal Taşı: Günümüzde çok ilaç kullanarak doğurganlığına zarar veren kadınların bilmesi gereken bir taştır. Adet sancılarına ve menopoza iyi gelir. Tonlarca kreme para vermekten kurtulursunuz yaşlanmayı geciktirici özelliği vardır.
Ay Taşı: Hinduların inanışına göre uğurlu bir taştır. Günümüzün problemi oburluğa iyi gelen ve nazar değmesini engelleyen bir taştır.
Kaplan Gözü: Herkese lazım, stres endişe ve paniği azaltır. Her esnafın iş yerinde bulundurması gereklidir.
Ametist Taşı: İnsan hayatını zulme çeviren birçok hastalığın dermanı, oldukça önemli bir taştır. Migren, uykusuzluk, alerji gibi rahatsızlıkları hafifletir.
Bu örnekleri daha da artırabiliriz. Teknoloji, tıp çağ gelişse de insanlığın üretmiş olduğu birçok ilaç, antibiyotik tedavi amaçlı kullanılmakta olumlu sonuç vermekte. Fakat mutlaka başka bir organımıza yan etki etmektedir. Aslında doğal olarak Kâinatta her şey mümkün. İnançla kullanmasını bilebilsek ve koruyabilsek. Şifalı taşları tanımanızı ve onların sağladığı şifayı edinmenizi dileriz.